İdare Hukuku
Kamu Hukuku
25 Tem 2025
⏱ 14 min read
82 okundu
Disiplin Cezasının İptali
İdari Yargıda Disiplin Cezalarının Hukuki Denetimi
Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin düzenli, tarafsız ve etkin biçimde yürütülmesi amacıyla kamu görevlilerinin davranışlarını hukuka ve meslek etiğine uygun hale getirmeyi hedefleyen idari yaptırımlardır. Bu cezalar, idarenin iç işleyişi bakımından önemli bir araçtır; ancak aynı zamanda bireyin statüsünü, meslek hayatını ve ekonomik durumunu doğrudan etkiler. Bu nedenle, disiplin cezaları hukuka uygunluk bakımından yargısal denetime tabidir.
“İdarenin her türlü işlem ve eylemi yargı denetimine tabidir.” – Anayasa m. 125
Disiplin cezalarına karşı açılan iptal davaları, idarenin tek yanlı işlemleriyle bireylerin kamu hizmetindeki statülerini etkileyen kararların hukuka uygunluğunu denetler. Bu bağlamda iptal davası, birey ile idare arasındaki dengeyi sağlayan en önemli araçlardan biridir.
Disiplin Cezalarının Hukuki Niteliği ve Türleri
İdari anlamda disiplin cezası, kamu görevlisinin görevine, statüsüne veya meslek onuruna aykırı bir davranışta bulunması üzerine uygulanan idari yaptırımdır. Disiplin cezaları, cezai yaptırımlardan farklı olarak, kamu hizmetinin sürekliliğini ve düzenini koruma amacı taşır.
1. Disiplin Cezalarının Amacı
Disiplin hukukunun amacı, kamu hizmetinin etkinliğini korumak, kamu görevlilerinde görev bilincini geliştirmek ve kamu yönetiminin güvenilirliğini sürdürmektir. Ancak bu amaç, keyfî ve ölçüsüz yaptırımları haklı çıkarmaz; zira idarenin disiplin yetkisi sınırsız değildir.
2. Disiplin Cezalarının Türleri
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesine göre disiplin cezaları beş ana grupta toplanır:
- Uyarma
- Kınama
- Aylıktan kesme
- Kademe ilerlemesinin durdurulması
- Devlet memurluğundan çıkarma
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'da düzenlenen disiplin cezaları şu şekildedir:
- Uyarma
- Kınama
- Aylıktan Kesme
- Kısa Süreli Kademe Durdurma
- Uzun Süreli Kademe Durdurma
- Meslekten Çıkarma
Bu cezalar, ağırlık derecelerine göre artan bir hiyerarşi izler. İdari yargı denetimi, her bir cezanın dayandığı maddi vakıaların hukuka uygunluğunu, ölçülülüğünü ve usul güvencelerine riayet edilip edilmediğini incelemektedir.
Disiplin Cezalarının Hukuka Uygunluk Unsurları
Bir disiplin cezasının iptali için idari işlemin klasik beş unsurundan biri veya birkaçı yönünden hukuka aykırılık bulunması gerekir.
1. Yetki Unsuru
Disiplin cezasını veren makamın, hukuken bu yetkiye sahip olması gerekir. Yetkisiz bir makam tarafından verilen disiplin cezası, açıkça hukuka aykırıdır ve iptali gerekir. Danıştay’ın yerleşik içtihadına göre, “disiplin cezasını verme yetkisi devredilemez.”
2. Şekil Unsuru
Disiplin işleminin usulüne uygun şekilde yapılması zorunludur. Savunma hakkı tanınmadan verilen cezalar, Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olup iptal edilir. Ayrıca, soruşturma raporunun usulüne uygun düzenlenmemesi, tanık ifadelerinin alınmaması veya delillerin değerlendirilmemesi de şekil yönünden hukuka aykırılık doğurur.
3. Sebep Unsuru
Sebep, işlemi tesis etmeye iten fiil veya olaydır. Disiplin cezası, somut, kesin ve hukuken geçerli bir fiile dayanmalıdır. Sebebin hukuken geçersiz olduğu durumlarda ceza iptal edilir. İşlenen fiile yanlış hükmün uygulanması verilen disiplin cezasını sebep unusuru açısından hukuka aykırı hale getirir. Örneğin, amiri karşısında sakız çiğneyen ast hakkında "nezakat kurallarına aykırı hareket etmek" yerine, daha ağır ceza vermek için "amire saygısızlık" normundan işlem yapılırısa verilen disiplin cezası, sebep unsuru açısından hukuka aykırı olduğundan iptal edilir.
4. Konu Unsuru
Cezanın niteliği ile işlenen fiilin ağırlığı arasında ölçülülük bulunmalıdır. Örneğin, küçük bir kusur nedeniyle “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası verilmesi, ölçülülük ilkesine aykırıdır.
5. Amaç Unsuru
İdari işlemler kamu yararı amacıyla yapılmalıdır. Disiplin cezası, kin, intikam veya kişisel sebeplerle verilmişse, bu durum yetki saptırması oluşturur ve iptali gerekir.
Disiplin Cezasına Karşı Başvuru Yolları
Kamu görevlileri, kendilerine uygulanan disiplin cezalarına karşı öncelikle idari başvuru yollarını tüketebilirler.
1. İtiraz Yolu
657 sayılı Kanun’un 135. maddesine göre, uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı, disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
7068 sayılı Kanun'un 30. maddesine göre "Disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarına karşı, cezanın tebliğ edilmesinden itibaren on gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, bir üst disiplin amirine yazılı olarak yapılır."
Disiplin cezalarına karşı itiraz yolu zorunlu değilse de, dava açmadan önce idari mercilere başvuru, hukuki süreçte lehe bir unsur olabilir.
2. Yargı Yolu
Disiplin cezası, kesinleştikten sonra iptal davasına konu edilebilir. İptal davası, işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Yetkili mahkeme, işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesidir.
İptal Davasının Hukuki Niteliği
İptal davası, idari işlemin hukuka aykırılığının tespiti ve ortadan kaldırılması amacını güden bir davadır. Bu dava türü, bireyin subjektif hakkını değil, hukuka uygunluk ilkesini korur. Ancak sonuçları itibarıyla bireyin statüsünü doğrudan etkiler.
“İptal davası, bireyin hakkını koruma aracından ziyade, hukukun üstünlüğünü sağlama aracıdır.”
Disiplin cezalarının iptali davası, idari işlemin unsurlarının yargı tarafından denetlenmesini sağlar. Bu denetim, yalnızca işlemin hukuka uygunluğu yönündendir; yerindelik denetimi yapılamaz.
Disiplin Cezalarının İptaline Neden Olan Başlıca Sebepler Şunlardır:
- Savunma hakkı tanınmadan verilen cezalar hukuka aykırıdır.
- Disiplin soruşturması usulüne uygun yapılmamışsa işlem iptal edilir.
- Sebep ve konu arasındaki orantısızlık iptal nedenidir.
- Yetkisiz makam tarafından verilen cezalar kesin olarak hükümsüzdür.
- Savunma hakkı tanınmaması
- Somut delil bulunmaması
- Ölçüsüz ceza tayini
- Usulüne uygun soruşturma yapılmaması
Disiplin Cezalarının Yargısal Denetiminde Ölçülülük İlkesi
Ölçülülük, hem idari işlemin hukuka uygunluğunu hem de adil yargılanma hakkını güvence altına alan temel ilkedir.
1. Uygulamada Ölçülülük
Disiplin cezalarında fiil ile ceza arasındaki dengenin korunması gerekir. Aynı fiil için farklı kişilere farklı cezalar verilmesi eşitlik ilkesine de aykırıdır.
2. Yargısal Ölçülülük Denetimi
İdare mahkemeleri, cezanın ağırlığının fiille orantılı olup olmadığını değerlendirir. Eğer ceza, fiilin niteliğiyle açıkça orantısızsa, iptal kararı verilir.
Disiplin Soruşturmasının Usulü
Disiplin soruşturması, cezanın hukuka uygunluğunun temelini oluşturur. Usulüne uygun yürütülmeyen soruşturmalar, iptal nedeni sayılır.
1. Soruşturmacının Yetkisi ve Tarafsızlığı
Soruşturmacı, tarafsız olmalı ve ilgilinin lehine veya aleyhine ön yargı taşımamalıdır.
2. Savunma Hakkı
Anayasa’nın 129. maddesi, memura savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemeyeceğini açıkça hükme bağlamıştır. Savunma istem yazısında fiilin açıkça belirtilmesi gerekir.
3. Delillerin Değerlendirilmesi
Delillerin objektif biçimde değerlendirilmesi zorunludur. Yalnızca tanık beyanına dayalı cezalar iptal edilme riski taşır.
Disiplin Cezalarının İptali Kararlarının Sonuçları
İdare mahkemesinin iptal kararı, işlemi geçmişe etkili biçimde ortadan kaldırır. İptal edilen disiplin cezası, hiç tesis edilmemiş sayılır.
1. Statü ve Mali Hakların Geri Verilmesi
İptal kararıyla birlikte, cezaya bağlı olarak kesilen maaş, terfi kaybı veya görev yeri değişikliği gibi sonuçlar ortadan kalkar. İdare, bu zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
2. Sicil ve Kariyer Etkisi
İptal edilen ceza, memurun sicil dosyasından çıkarılır. Ayrıca, iptal kararı sonraki terfi veya atama işlemlerinde dikkate alınamaz.
İptal Davasında İspat ve Delil Değerlendirmesi
Disiplin cezasına konu fiilin varlığı ve ağırlığı idare tarafından ispatlanmalıdır.
1. İspat Yükü
İspat yükü, idareye aittir. Ceza, somut delillere dayanmalıdır. İspat edilemeyen fiil nedeniyle verilen ceza, “sebep unsuru” yönünden hukuka aykırıdır.
2. Delillerin Niteliği
Deliller, objektif, somut ve hukuka uygun elde edilmiş olmalıdır. Gizlice alınan ses kayıtları veya hukuka aykırı elde edilmiş belgeler delil olarak kullanılamaz.
İptal Davalarında Mahkemelerin İnceleme Yetkisi
Mahkemeler, idari işlemin hukuka uygunluğunu incelerken yalnızca “yargısal denetim” yetkisine sahiptir. Yerindelik denetimi yapılamaz.
“İdare mahkemesi, cezayı uygun bulmadığı için değil, hukuka aykırı bulduğu için iptal eder.”
Mahkeme, işlemin gerekçesiyle bağlıdır; idare yerine geçerek yeni bir karar veremez. Ancak, işlemin iptaline karar verirse, idare aynı fiil için yeniden soruşturma yapabilir.
Disiplin Cezalarının İptalinde Geriye Yürüme Etkisi
İptal kararı, işlemin tesis edildiği tarihten itibaren hüküm doğurur. Dolayısıyla, işlem hukuken hiç doğmamış sayılır.
Geriye Yürüyen Etkinin Sonuçları
- Cezaya bağlı kesintiler geri ödenir.
- Memurun kıdemi ve terfi hakkı yeniden düzenlenir.
- Sicil kaydından ceza silinir.
Sonuç: Hukukun Üstünlüğü ve İdarenin Sorumluluğu
Disiplin cezalarının iptali davaları, idarenin keyfî işlemlerine karşı bireyi koruyan en önemli araçlardan biridir. Bu davalar, hukukun üstünlüğü ilkesinin somut uygulamasıdır. İdare, disiplin yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda, ölçülülük ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde kullanmakla yükümlüdür.
“Hukukun üstünlüğü, idarenin denetlenebilirliği ile başlar.”
Sonuç olarak, disiplin cezasına karşı açılan iptal davası, yalnızca bireyin hakkını değil, aynı zamanda hukuk devleti ilkesini korur. İdare, yargı denetimi sayesinde hem kendi işlem kalitesini artırmakta hem de kamu görevlileri nezdinde adalet duygusunu pekiştirmektedir.
Kaynakça:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
- Günday, M. İdare Hukuku, 2022
- Sezginer, M. Disiplin Hukukunda İptal Davaları, 2023
- Şen, M. İdari Yargıda Denetim İlkeleri, 2021





